21 Eylül 2012 Cuma

Erol Büyükburç'u yaratan güzel

1960'ların ünlü şarkıcısı Erol Büyükburç'un başarısında, Türkiye Güzeli olmayı kıl payı kaçıran ablası Sabiha'nın büyük payı var.

31 Temmuz 2012 Salı

Zıpkın gibi bir topluluk: Ferdi Özbeğen Orkestrası



Yayın Tarihi : 31 Temmuz 2012
Hariciyeci olmak isterken, tesadüEer sonucu müzisyen olan Ferdi Özbeğen; her tarz müziğin tam karakterini vermek için çaba harcıyor.

3 Temmuz 2012 Salı

Altın Mikrofon Yarışmaları



Altın Mikrofon Hürriyet Gazetesi tarafından 1965'te düzenlenmeye başlamış bir müzik yarışmasıdır. İlk Altın Mikrofon yarışması 1965'te düzenlenmiştir. Bu yarışma ile planlanan yeni yeni ortaya çıkmaya başlayan Türkçe Hafif Batı Müziği'ni desteklemektir. 

Beyaz Kelebekler: Sen gidince bak neler oldu



Beyaz Kelebekler, Türk pop müzik grubu. Topluluğun aktif müzik yaşantısı 1963'den 1980'e kadar sürmüştür.

İlham Gencer'in Los Çatikos grubu



Los Çatikos, 1960'lı yıllarda İlham Gencer'in açtığı "Çatı Kulübü" birçok ünlü sanatçının sahne aldığı, önceleri bu kulüpte caz ve pop tarzlarında söyleyen sahne alan şarkıcılar sonraki yıllarda kendi bilinen tarzlarına dönmüştür. Bunun üzerine İlham Gencer burada çeşitli şarkıcılarla oluşturduğu gruba "Los Çatikos" adını vermiştir.

İlham Gencer Şişli'de bulunan "Çatı Kulübü"'nün nasıl Loç Çatikos grubuna dönüştüğünü şu sözlerle açıklamıştır:"Bir gün arkadaşlarla beraber Les Cakaras'ın plaklarını dinliyorduk. Dikkatimizi bir şey çekti. Bu güzel orkestraların hepsi Les Cakaras, Los Paraguayos, Los Indios gibi isimlerden kuruluydu. Sonra arkadaşlar bizim Çatı (kulübün adı) niye Çatikos olmasın dediler. Hepimiz buna hemen ısındık ve karar verdik. Ve böylece ismimiz Los Çatikos olarak kaldı.”
Orkestra üyeleri şöyleydi: İlham Gencer, Orhan Avşar, Mehmet Tosun, Rüçhan Çamay, Sabahattin Tosun, Ajda Pekkan



1962 senesi ses dergisinde ilham gençer ve orkestrası los çatikos
 osman ilham gençer - sabahattin tosun - mehmet tosun - orhan avşar - ajda pekkan

(SeS Müzik Albümü - Hazırlayan : Renda Poğda)

Orkestralarımızı tanıtmaya bu haftada İlham Gençer ve topluluğu ile devam ediyoruz. Türkiye'de ilk sinema şovunu yapan Gençer şimdi televizyona hazırlanıyor...1962



Fotoğrafta görülen "Los Çatikos" orkestrası büyük hayranı olan bir topluluktur. Altta ve üstte İlham Gençer ve arkadaşları toplu halde görülmektedir.

Memleketimizin sevilen piyanist ve entertaiment'i İlham Gençer bu defa bateri'de Sabahattin Tosun, bas'ta Mehmet Tosun, bandoneon'da Orhan Avşar'dan kurulu topluluğuna yeni bir isim buldu : "Los çatikos". Sahibi bulunduğu gece kulübünden ilham alarak adlandırdığı bu yeni topluluğun adının hikayesini anlattı : "Bir gün arkadaşlarla beraber Les Çakaras'ın plaklarını dinliyorduk. Dikkatimizi bir şey çekti. Bu güzel orkestraların hepsi Les Çakaras, Los Paraguayos, Los Indios gibi isimlere sahipti. Sonra arkadaşlar bizim Çatı niye Çatikos olmasın dediler. Hepimiz buna ısındık ve hemen karar verdik. Ve böylece ismimiz kendi aramızda Los Çatikos olarak kaldı."
Daha ziyade tropikal müzik yapan bu başarılı toplulukta usta şantöz Rüçhan Çamay'dan başka genç ve kabiliyetli şarkıcı Ajda Pekkan'da yer alıyor. Zarif yapısı, tatlı ve yumuşak sesiyle bir hayli dikkati çeken Ajda aynı zamanda İlham Gençer'den müzik ve armoni dersleri alıyor.
Bir müddet önce eşi Ayten Alpman'dan ayrılan İlham Gençer şimdilik evlenmeyi düşünmediğini söylüyor. Müzik hayatında unutamadığı hadiseyi yine kendi ağzından dinleyelim :

"Bazı hadiselerin olduğu 6-7 Eylül gecesiydi. Fuardaki birçok pavyon ve kulüp tahrip edilmişti. İzmir fuarındaki bir pavyonda çalışıyordum. Sıra benim çalıştığım lokale gelmişti. Binlerce kişilik numayişçi bir grup gece kulübünün önüne geldi. Çok heyecanlanmıştım. Müziği bırakıp kalabalığın karşısına çıktım. Onlara heyecanlı bir konuşma yaptım. Sonra hep beraber İstiklal marşını söyledik. Arkasından binlerce kişilik kalabalığı verdiğim komutlarla ve Dağ başını duman almış marşı ile bir asker nizamı içinde dağıttım..."

Sahnelerimizde yeni bir şantöz: Ajda Pekkan



Memleketimizde ha7f müzik alanında tam şantöz sıkıntısı hissedildiği bir anda ortaya genç ve kabiliyetli bir yıldız çıktı. İsmi Ajda Pekkan.
Ajda Pekkan ile henüz yolun başında gencecik bir şarkıcı olduğu günlerde yapılan, kişisel tarihindeki ilk bireysel röportaj...
***
Memleketimizde hafif müzik alanında tam şantöz sıkıntısı hissedildiği bir anda ortaya genç ve kabiliyetli bir yıldız çıktı. İsmi Ajda Pekkan. İlk İlham Gencer'in topluluğunda mikrofona çıkan ve kısa zamanda aranılan bir insan olan bu genç şarkıcı, ilk müzik derslerini İlham Gencer’den aldı. Sonra İstanbul Teknik Üniversitesi'nin televizyon şovlarına çıktı...
Bu henüz 18 yaşındaki genç kız için bir tecrübe devresi sayılabilirdi. Ajda Pekkan, kendine meslek olarak seçtiği bu yolda düzenli ve programlı bir şekilde yürüyerek başarıya ulaşmak niyetinde. Son Avrupa seyahatinden birçok plak ve bantlarla döndü. Repertuarındaki melodileri Avrupa'da ayın en sevilen yirmi melodisi arasından seçiyor. Şimdi Moda'daki Lozan Kulübü ile anlaşmaya varan Pekkan, Attilla Berkan orkestrasında şarkı söylüyor.

Emekli bir deniz albayı olan babası tarafından gayet modern bir şekilde yetiştirilen Ajda, lise tahsilini Çamlıca Kız Lisesi'nde tamamladı. Çocukluğundan bu yana en büyük isteği herkes tarafından sevilen, beğenilen bir şarkıcı olmaktı. İlk olarak Ses dergisinin «Müzik Albümü» sayfalarında Los Çatikos Grubu'yla beraber tanıttığımız Ajda Pekkan, şimdiye kadar yüzlerce mektup
 almış. Hayranları kendisinden daha çok İtalyanca şarkılar söylemesini istiyor.
Sesiyle olduğu kadar fiziki güzelliği ile de dikkati çeken genç şarkıcıya, sevgiden bahsedilince yüzünü buruşturuyor. Sevgi ve aşk konusunda kararsız. «Sevgi izafidir» diyor. Her şeyin her an değişebileceğine inanıyor. Bu mevzuun daha geniş manada tarifinden kaçmıyor. Sadece, «Benim en büyük sevgim tabiattır» demekle yetiniyor.





Ajda, gerçekten tabiatı seviyor. Müzik hayatına başlaması tamamen kendi isteği ve çalışması sayesinde olmuştur. Henüz mektebe bile gitmediği zamanlarda annesinin yatak odasına gizlice girip tuvalet aynasının karşısına geçerek saatlerce süslenirmiş. Sonra büyüklerinin önüne gelip «Size şarkı söyliyeceğim. Eğer beni dinlemezseniz oturup ağlarım» diye kendince onları korkutmaya çalışırmış...
Ajda, şimdi bu halini anlatırken gülüyor. İleride bir film çevirmek için teklif alırsa nasıl karşılayacağı sorusuna cevap vermiyor. Sadece «Şarkı söylemeyi çok seviyorum. Bu konuda başarıya ulaşmak benim için en büyük mutluluk olacaktır» demekle yetiniyor.
Ajda Pekkan'ı, müzik alemimizdeki boşluğu doldurabilecek kıymette bir şantöz olarak görebiliriz.
(Yazı: Renda Poğda - Ses Dergisi - 16 Şubat 1963)
 Henüz 18 yaşında olan Ajda Pekkan, ilk müzik derslerini İlham Gencer'den aldı.

  

60’lı yıllar Türkiye’de Rock



Bu resim o yıllarda yayınlanan DİSKOTEK isimli haftalık müzik mecmuasına ait kapak fotoğrafı idi. Erkin Koray dörtlüsü... Resim eski galata köprüsünde çekilmişti. Yıl 1968...
Soldan sağa Ziya Bakanay (bass gitar) , Sedat Avcı(merhum) davul, Erkin Koray (solo gitar-solist), Tuncer Dürüm (ritm gitar).... Bu resim eski galata köprüsünde çekilmişti...yıl 1968.......

6 Haziran 2012 Çarşamba

Cazda içtenlik ve müzikle yoğrulmuş bir yaşam: Neşet Ruacan


Bu yaz, 19. İstanbul Caz Festivali`nin "Yaşam Boyu Başarı Ödülü"nü alacak caz gitarı duayeni ve ustamız Neşet Ruacan ile hem ödülü, hem de gençlik yıllarından bugüne gitarla, cazla geçen dopdolu bir ömrü konuştuk...

Fonda bir yandan dinlemeye başladığınız müzik Tuna Ötenel, Neşet Ruacan, İmer Demirer, Kürşat And, Burçin Büke, Mehmet Büyükkeskin ve Ayhan Öztoplu`nun içinde olduğu bir müzisyen grubu tarafından 28 Aralık 2011 tarihinde Adana Seyhan Otel`de sergiledikleri bir performans sırasında kaydedilmiştir.