1953 yılında özel bir davet üzerine Amerika'ya giden
Rüçhan Çamay, CBS Televizyonu'nda iki solo program yaptı.
İşte o günlerde İstanbul'un pahalı lokallerinden birinde
güzel bir genç kız ilk kez mikrofonla tanışıyor. Lokalin sunucusu, "Ve
şimdi de geleceğin yıldızlarından birini takdim ediyorum" diyerek, genç
kızı sahneye çağırıyor; onu şık hanımefendilerle, kibar beyefendilerle yüz
yüze bırakıyor.
Dalgalı kumral saçları, iri kahverengi gözleri, duygulu
bakışları ve çapkınca kıvrılan dudaklarıyla, daha sahnedeki ilk gecesinde
seyircileri etkileyebilmeyi başaran bu genç kız, sunduğu yabancı
melodilerdeki yeteneğiyle de gelecekte yıldızlaşacağını kanıtlamıştır.
Ailesinden gelen olumsuz tepkilere karşın artık onun yolu bellidir. Ve
müzikte zirveye ulaşmak için izleyeceği bu yoldan, hiç kimse onu geri
döndüremeyecektir!
Ve, o genç kız, genç kızlık havasını hiç yitirmeden, hep sahnede. Şu günlerde "35'inci Sanat Yılı" için jübile yaparak, müzikten değil ama
sahneden kopmaya hazırlanan Rüçhan Çamay'ın öyküsüdür bu. 9 Ağustos
1981'de, yani sahneye ilk kez adım atışından tam 35 yıl sonra, görkemli bir
jübileyle sahne defterini kapatacak olan ünlü şarkıcının sanat yaşamında
unutamadığı bir olay daha var. Şimdi dilerseniz ünlü şarkıcının
yaşamında, bundan tam 28 yıl önce gerçekleşen bu olaydan söz edelim.
Yıl 1953... Rüçhan Çamay, Türkiye'de yabancı kaynaklı
müziğin temsilcileri arasında, başı çeken isimlerden biri olabilmeyi
başarmıştır. İşte o dönemlerde şarkıcının radyodaki bantlannın birini
dinleyen bir Amerikan radyo acentası "Bu kızda gelecek var" diyerek,
onunla mukavele yapmak ister. Amerika'da radyo programlarına katılmak üzere
firmayla anlaşma imzalayan Rüçhan Çamay, böylelikle "Yeni
Dünya"nın yolunu tutar.
New York'ta2,5 aylık bir serüven yaşar. Çok sayıda radyo
programında yer alırken o dönemlerde henüz emekleme devresini yaşayan
Amerika'nın en büyük TV kuruluşu CBS'ten bir program önerisi gelir genç
şarkıcıya. Ve Türkiye'deki meslektaşlarının, televizyonun "T"sini
bile bilmedikleri o dönemde, Rüçhan Çamay iki solo programla
Amerika'da ekranlara gelir. Ama Amerikan ekranında,
Türkiye'de yaptığı gibi yabancı kaynaklı değil, kendi halk müziğimizin
eserlerinden oluşan bir repertuar sunar.
Bu programlar Amerika'da Rüçhan Çamay'ın önünde yepyeni
bir ufkun açılmasını sağlamıştı. Teklif üstüne teklif alıyordu. Bunlardan
birine "Evet" diyebilseydi yaşamı belki de baştan sona
değişecekti. Ama, Rüçhan Çamay "Evet" diyemedi. O yıllarda
Yeşilçam'ın ünlü film yapımcılarından Turgut Demirağ'la ilişkisi vardı.
Evleneceklerdi. "Yeni Dünya"ya veda ederek İstanbul'a dönmüş,
Turgut Demirağ'la evlenmiş, kızları Melike dünyaya gelmişti.
Daha sonra, bu evliliği yürütemeyerek boşanmışlardı. Ve
ondan sonra da Rüçhan Çamay tek başına devam etmişti yoluna. Kızı
büyümüş, şarkıcı olmuştu. Kızı evlenmiş kendisini torun sahibi etmişti.
Daha sonra kızı başka yollara düşmüş, Türkiye'den kopmuş, Türk
vatandaşlığından çıkartılmıştı. Ama Rüçhan
Rüçhan Çamay
sahneye ilk kez çıktığı gençlik yıllarında...
Rüçhan Çamay'ın jübile provasına katılan ve 9 Ağustos 1981'de yeniden bir araya gelecek olan ünlüler:(Soldan) Nesrin Topkapı, Gülistan Okan, Nil Burak, Selçuk Ural, Gönül Akkor, Rüçhan Çamay, Neco, Sezen Aksu, Leyla Sayar ve Seyyal Taner. (Oturanlar) Kamil Sönmez, Cenk Koray.
Çamay, hala bir
genç kız havasıyla piyasadaydı.
(TV'de 7 - 20 Temmuz 1981)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder